Yuval Noah Harari, Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi adlı eserinde günümüz bilimsel çalışmalarına bakarak dünyanın geleceğini iki şeyin şekillendireceğini belirtir. Bunlardan birincisi, büyük veri (big data); ikincisi ise evrimciliktir (evolutionary).

Büyük veri, bilginin yani verinin analiz edilip sınıflandırılması ve işler hale getirilmesidir. Büyük veri; web sunucularının logları, internet istatistikleri, sosyal medya yayınları, bloglar, mikrobloglar, iklim algılayıcıları ve benzer sensörlerden gelen bilgiler ve GSM operatörlerinden elde edilen arama kayıtları gibi büyük sayıda bilgiden oluşuyor. Bu süreçlerden de anlaşıldığı üzere söz konusu büyük veri bir araştırma tekniğidir. Büyük veri doğru yöntemlerle birlikte işlediğinde, şirketlerin stratejik kararlarını doğru bir biçimde almalarına, risklerini daha iyi yönetmelerine ve yenilik yapmalarına imkân sağlayabiliyor. Bu bakımdan büyük veri, epey bir zamandır sadece doğa veya fen bilimlerinde değil, sosyal bilimlerde de yaygınlaşan bir araştırma tekniğidir. Hatta mevcut iş dünyasında büyük bir karşılığı bulunmaktadır.

Evrimcilik ise, günümüzde ister doğa bilimleri isterse de sosyal bilimler olsun hiç fark etmez, yükselen araştırma tekniklerinden biridir. 19. yüzyılın ikinci yarısında biyolojiden diğer tüm alanlara yayılmış olan evrimcilik, 20. yüzyılın ilk yarısında Nazizim, emperyalizm ve milliyetçilikle eşdeğer görülerek gözden düşmüş ancak 1980’li yıllardan sonra tekrar canlanmıştır. Denge yerine süreç, değişim, kalıtım ve doğal seçilim gibi özelliklerden oluşan evrimcilik, meta teori olarak değerlendirilmiş ve neredeyse tüm insani faaliyetleri açıklayacak bir bilimsel yöntem şeklinde kabul görmüştür. Günümüzde evrimci yaklaşımların en önemli vurgularından biri, evrimin sadece biyoloji ile sınırlı kalmaması, insanların tüm tarihsel serüvenini açıklayacak kültürel bir karakter sergilemesidir. Dünyada güncel haliyle varlığını sürdüren kültürün, aklın, geleneğin, kuralların ve hukukun evrimsel bir süreç sonucunda oluştuğu kabulü, günümüz evrimci yaklaşımların en önemli özelliklerinden biridir.

Harari tarafından ileri sürülen büyük veri ve evrimciliğe; oyun teorisi (game theory), nörobilim (neuro science), davranışçılık (behaviourism), deneycilik (empiricism), kompleksite (complexity), yapabilirlik (capability), yapay zekâ (artificial intelligence) ve bilgisayar simülasyonları (computer simulations) gibi yeni araştırma teknikleri eklenebilir. Tüm bunlar bir arada düşünüldüğünde günümüz ile gelecekte doğa bilimlerinde, sosyal bilimlerde, ilaç sanayinde, tıpta/sağlıkta ve iş dünyasında yeni araştırma programlarının veya tekniklerinin hâkimiyetinin süreceği iddia edilebilir. Yani günümüz dünyası, bu araştırma tekniklerinin belirleyiciliği altında ilerlemektedir ve gelecekte de böyle olacağı gözlemlenmektedir. Artık bunlara değinmeden veya bunlardan haberdar olmadan herhangi bir bilimsel çalışma yapmak mümkün değildir. Ayrıca ister devletlerin isterse de şirketlerin söz konusu araştırma tekniklerini benimsemeden ekonomik faaliyetlerde bulunmaları da oldukça güçtür. Bu nedenle, büyük şirketler bütçelerinin büyük bir kısmını araştırma ve geliştirme (AR-GE) harcamalarına yatırmaktadırlar. Bu araştırma teknikleri ekonomik, sosyal, politik, kültürel, teknolojik ve hatta gündelik tüm ilişkileri belirlemeye doğru gitmektedir.

İslam iktisadı ve finansının da tüm bu süreçlerden etkilendiğini söylemek zor olmasa gerekir. Bütün dünya buraya doğru koşar adım giderken hakkaniyetli ve adaletli bir şeyler yapmaya çalışan Müslümanların gündemindeki İslam iktisadı ve finansının bu süreci kendi lehine çevirmesi şarttır. Hem bu süreçlerin farkına varıp hem de bunlardan İslam’ın moral ilkeleriyle çelişmeyecek davranış kuralları bütünü türetmeye çalışmak öncelikli gündem maddesi olarak Müslümanların önünde durmaktadır. İslam iktisadı ve finansının geleceğinin bu süreçleri doğru değerlendirmekle paralel olduğu söylenebilir.

19.06.2020

Adem Levent

İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümünde doktora eğitimini tamamladıktan sonra bir müddet Muş Alparslan Üniversitesinde görev yapmıştır. Halen Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat bölümünde Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır. İslam iktisadı ve finansı, iktisadi düşünce tarihi, iktisat felsefesi ve kurumsal iktisat alanlarında çalışmalarına devam etmektedir. Levent’in ilgili alanlarda birçok akademik çalışması mevcuttur.