“Satış, farkında olan çalışanlar için
yaşam başarısına katkı sağlayan önemli bir okuldur.”

Satış mesleğinde kalıcı olmak, büyük bir mücadele, kararlılık ve azim gerektiriyor. Sürekli farklı insanlarla görüşmek, onların dilinden konuşmaya çalışmak, müşteri memnuniyeti sağlamak, özellikle yeni başlayanlarda daha fazla görülen çekingenlik ve reddedilme korkusunu yenmek… Bu zorlu yolculukta, sürdürülebilir başarılara imza atmak, terfi basamaklarını emin adımlarla tırmanmak veya bir gün girişimciliğini ilan etmek gerçekten kolay değil. Evet, satışın en zor meslek grupları arasında yer aldığı kesin, fakat bakış açımızı biraz değiştirdiğimizde ise bu mesleğin bize, yaşam başarısında fayda sağlayan muazzam avantajlarını görmüş oluyoruz.
İster satış temsilcisi veya satış yöneticisi olsun, ister hâlâ kendini satış yapmaktan alıkoyamayan işletme patronu olsun, satışın zor bir meslek olmasının yanında, ilgili çalışana sağladığı önemli avantajları vardır. Bu avantajlardan en önemlileri ise aşağıdaki gibidir:

– Özgürlük

Satış mesleğinde bulunanlar, aynı zamanda kendi işinin patronudur. Belki birçok meslek için bu tanım uyabilir ama satışa daha fazla uyduğu kesin. Bilindiği üzere, başarılı satış temsilcileri düzenli bir şekilde hedeflerine ulaştıkları takdirde, bu birimi kontrol eden yönetici genellikle rakamlarla ilgilenir. Onun dışında gelişen sürece çok fazla ayak bağı olmak istemez. Sadece sonucun veya bahanenin olduğu bu meslekte çalışanlar, disiplinli bir şekilde çalıştığında kendi özgürlüklerini oluşturabiliyor.

– Enerji oluşturmak

Profesyonel, tutkulu temsilciler, bulundukları ortamların enerjisini/sinerjisini değiştirirler. Duygularımız bulaşıcı olduğundan, içsel motivasyonumuzun yüksek olması, karşı tarafın enerjisini de değiştiriyor. Arkadaş, dost, çalışma partneri veya müşteri adayı kim olursa olsun insanların çoğu enerjisi yüksek kişilerle görüşmeyi, onlarla diyalog kurmayı istiyor, hele baskıcı kapitalist sistemin olduğu günümüz koşullarında bu detay çoğu zaman çok daha önemli hale gelebiliyor. Müşteri adayları, pozitif tutuma sahip çalışanları daha çok tercih ediyor.

Bu aşamada tabii ki, satış çalışanına büyük görev düşüyor. İçsel motivasyonunu sürekli yüksek tutması gerekiyor. Satış çalışanının özellikle iş yaşamında yüzünün asılması gibi bir lüksü olmamalı.


– Gelir yüksekliği

Düzenli bir şekilde hedeflerine ulaşan satış temsilcilerinin tabii ki, gelir seviyeleri de çoğu departmanlara göre daha yüksek oluyor. Hatta birçok organizasyon yapısında, çok iyi satan temsilciler, genellikle satış yöneticisinin de kazancını geçebiliyor. Her ne kadar dengesiz gibi görünen bu durum, “prim sisteminde mi hata var?” sorusunu akıllara getirse de, aslında bu sonuç çoğu zaman ilgili satış temsilcisinin olağanüstü performansından kaynaklanıyor. Bildiğimiz üzere, çoğu satış departmanında en iyi satışçılar, ortalamanın bir hayli üzerine çıkarlar.

Çoğu zaman gelir seviyesini kendisi ayarlayan başarılı satışçılar, gelecek ay bütçe yaparken satın alması gereken ihtiyacı olan bazı şeyleri bedelsizmiş gibi organize edebilir. İhtiyacı olan şeyin fiyatı veya taksitleri ne kadarsa, bir o kadar fazla komisyon kazandıran satışı yapması yeterli olacaktır. Satışın özellikle bu kısmı adeta bir oyun gibidir. Sabit bir kazancın olmaması, pozitif açıdan değerlendirildiğinde çalışanların motivasyonunu yükseltir ve onların dinamik olmalarını sağlar.

– Mesleki emniyet

Başarılı satışçılara her zaman her yerde iş vardır. Ayrıca bir satış çalışanının/yöneticisinin ikna becerilerini geliştirerek, mesleki ün kazanması her zaman farklı fırsat kapılarını da açacaktır.

– Terfi veya girişimcilik

Profesyonel olan başarılı satış çalışanları çoğu zaman terfi almakta zorlanmıyor. Dünya üzerindeki başarılı işletme sahipleri veya yöneticilerin çoğunun satış/pazarlama kökenli olduğu bilinmektedir. Satış yeteneği aynı zamanda girişimcilik için çok önemli bir özelliktir.

– Problem çözme yeteneği

Uzun yıllar satış mesleğinde olan kişiler, sürekli hedefler, problemler, zorlu müşteriler vb. gibi durumlarla mücadele ettiklerinden dolayı, normal yaşamlarında da fayda sağlayacak olan problem çözme yetilerini önemli ölçüde geliştirmiş oluyorlar.

Yukarıdaki saydığım maddelere, birçok farklı başlık eklememiz mümkündür; iletişim becerilerini geliştirmek, duygusal zekâ seviyesini yükseltmek, daha sosyal bir yapıya sahip olmak, insanlara fayda sağlıyor olmak, network oluşturmak vb. Fakat unutulmaması gereken bir detay ise, tüm bu faydalar, kendini sürekli ‘iletişim ve başarı’ konusunda geliştiren çalışanların olacaktır. Negatif bir tutuma sahip, hayata dair büyük resmi olmayan çalışanlar, bu meslekte çok geçmeden yelkenleri suya indirecektir.

Yücel UYGUN

DBA Consulting Eğitim ve Danışmanlık